TDV KAGEM’de okul öncesi dönemde din eğitiminde, eğitici eğitimi programı kapsamında bu hafta, Doç. Dr. Cemil Oruç eşliğinde “Çocukta Din Eğitimi Yöntemi” konusu titizlikle işlendi.
Çocuğun biyolojik, psikolojik ve sosyal gelişiminin yanında, inanç gelişimi ve buna bağlı olarak verilecek dini eğitimin de son derece önemli olduğuna vurgu yapan Oruç, çocukluk dönemi din eğitiminde izlenecek yöntemlerin çocuğun sağlıklı kişilik gelişimi göstermesi açısından olduğu kadar, sağlıklı bir dini gelişim göstermesi açısından da kritik bir süreci teşkil etmekle birlikte dini gelişim ve eğitim süreçlerinin diğer eğitim ve gelişim süreçleri yanında kendine özgü bir takım ilkeleri ve yöntemlerinin de olduğuna dikkat çekti.
Oruç, “Erken çocukluk döneminde çocuk, yaklaşık üç yaşlarından itibaren çocuk bir temsil arayışıyla, Allah’ın varlığının işaretlerini aramaya başlar, O’nu temsil edecek olgulara yönelme gibi daha üst düzeyde zihinsel işlemler gerçekleştirir. İşte bu konuda kutsal kitaplar, çocuğun bu temsil ihtiyacını karşılayacak sembolik anlatımlarla doludur. Kutsal metinlerdeki kıssalar Allah’ın varlığını, gücünü, dünyaya müdahalesini gösteren en önemli temsil araçlarıdır” dedi.
Okul çağında ise bu durumun daha üst zihinsel işlemlerle devam ettiğine işaret eden Oruç, “Allah’ı temsil edecek olgular üzerinde ilerleme gösteren çocuk, Allah ile ilişki kurmanın yollarını arar. İlişki arayışında eğer din bazı hazır çözümler sunmuyorsa, çocuk muhtemelen kendi geçici çözümlerini bulmaya çalışacaktır. Dini anlamda ‘ibadet’ ve ‘dua’ bu arayışın Allah ile ilişkilendirilmesinin iki önemli aracıdır. Bu yolla çocuk doğrudan ve kişisel olarak, Allah ile iletişim kurabilmekte, kendisiyle Allah’ı kategorik anlamda bir yere koyabilmektedir. Bu dönemde bazı çocukların yalnız başına Allah ile iletişim kurmak istemelerinin sebebi de budur” diye ekledi.
Özellikle erken çocukluk dönemindeki dini tecrübe ve yaşantıların bu döneme katkı sağladığı gibi daha sonraki gelişim dönemleri için de dolaylı ahlaki bir hazırlık mahiyeti arz ettiğini belirten Oruç, “Dini hazırlık şeklinde de isimlendirebileceğimiz bu dönem, dini ve ahlaki gelişimin örneklerini gözlemleme, bunları taklit etme ile bu gözlem ve taklitler sonucunda yetişkinlik dönemi olgunlaşmış dindarlığı geliştirmeye hazırlık anlamındadır. Çocuklarınıza ilk öğreteceğiniz kelime ‘La İlahe İllallah’ olsun (Hadis-i Şerif). Bu tavsiye sadece bir sözcüğü ezberleyip bunu tekrarlamaktan ibaret bir durum değildir. Aksine çocuğun bulunduğu ortamdaki günlük hayatın Allah’ın her daim anıldığı, O’nsuz bir varoluşun düşünülemediği ve bu durumun kelimelere yansıdığı din dili sisteminin bir parçasıdır. Bu yaş döneminin en önemli ihtiyaçlarından biri ‘Bir çocuğun doğuştan getirmiş olduğu yetenekleri koruması için aynı tecrübeyi paylaşan en az bir yetişkinin ona eşlik etme ihtiyacı’dır” diye ifade etti.
Programın ikinci kısmı ise katılımcılardan gelen soruların cevaplanmasına ayrıldı.