Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Aile ve Gençlik Merkezi (TDV KAGEM), evlilik sürecine başlayan ve yeni evlenmiş çiftlerin, bu süreçte evlilik olgunluğunu kazanmalarını sağlamak amacı ile düzenlediği “İki insan Bir Hayat: Evlilik Okulu” seminerlerinde üçüncü mezunlarını verdi.

KAGEM Konferans Salonunda on iki hafta boyunca aile kurumunun psikolojik, sosyolojik ve hukuki boyutunu alan uzmanları eşliğinde ele alındığı seminer dizisinin kapanış programında; Psikolog Rukiye Karaköse tarafından “Aile Olmanın Psikolojik Temelleri” konusu ele alındı.

Evlilikte aslolan ‘sevgi ve merhamet’tir

Yapılan araştırmalar ve klinik deneyimlere göre, sağlam ve bozulmayan evliliklerin anlık tutkular üzerine kurulmadığına işaret ederek sözlerine başlayan Karaköse, “Başarılı evlilik için aşık olmak gerekmiyor. Aşk, beynin ön kortexini kapatan bir illüzyondur ve geçicidir. Bundandır ki aslolan ‘sevgi ve merhamet’tir. “Kaynaşmanız için size kendi (cinsi)nizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun (varlığının) delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır” (Rum-21) ayeti kerimesi de buna en güzel örnektir” ifadesini kullandı.

Evlilikte önce ‘eş’, sonra ‘ebeveyn’ olduğumuza vurgu yapan Karaköse, “Partnerlik ana babalıktan önce gelmelidir. Bir erkek; önce koca, sonra baba, sonra iş adamıdır. Bir kadın, önce eş, sonra anne, sonra da mesleğinin kadınıdır. Güçlü evlilik, güçlü aileden önce gelir. Evlilik temel, ana babalık ise talidir” diye konuştu.

Doğru insanı bulmak…

Doğru insan olmanın doğru insanla evlenmekten çok daha önemli olduğunun altını çizen Karaköse, “Hayatta, doğru insana yanlış davranmak ya da yanlış insana doğru davranmak büyük ölçüde bize bağlı. Hz. Asiye’nin ve Hz. Lut’un hayat hikayelerinde yaşanılanlar konuya dair en güzel iki örnek sadece” diye ekledi.

“Mutlu evlilik şans değildir”

Karaköse, “TÜİK verilerine göre Türkiye’de son 10 yılda 6 milyon çift evlendi, 1 milyon çift boşandı. Boşanmaların %40’ı ilk 5 yıl içinde gerçekleşiyor. Buradan da anlaşılıyor ki ilk beş yıl çiftler için ciddi bir kritik eşik. Fakat mutlu evlilik şans değildir. Aksine; çaba, emek, sabır, fedakârlık, uzlaşma, anlaşma ve önemsemenin sonucudur.

“Mutlu evliliğin sırrı, sorun çözme becerisinde saklıdır”

Gerçekçi olmayan beklentiler her zaman hayal kırıklığı ve sorun yaratır. Mutlu evliliğin sırrı eğitim, çekicilik, maddiyat, kültürel yakınlıkta değil, sorun çözme becerisinde saklıdır. Evlilikte kolay yol: suçlama, yargılama, cezalandırma iken, zor yol: ‘ben değişirsem evliliğim değişir’ kelimesine olan inançtır. Araştırmalar gösteriyor ki; 25+ yıldır evli olup ‘yine eşimle evlenirdim’ diyen çiftlerin %84’ü, eşlerini değiştirmeye çalışmaktan vazgeçmiş ve olduğu gibi kabul eden kişilerden oluşuyor.

“Mutluluk almaktan değil, vermekten geçer”

Bilinmeli ki, karşınızdakinin kişiliğini değil ancak davranışlarını değiştirebilirsiniz ki, o da yıllar alır. Bu yüzden değişime önce kendinizden başlayın. Çünkü, kendinizi değiştirmek eşinizi değiştirmekten daha kolay ve zahmetsizdir. Örnek olun, pazarlık yapmayın, koşulsuz sevin, zaman ayırın, geçmiş hataları getirmeyin, dinleme ve anlamayı bilin. Aynı anda öfkelenmeyin (mekanı terkedin, nefes alıp sakinleşin, dargın uyumayın), sevginizi gösterin, onun sevgi dilini konuşun. Mutluluk almaktan değil, vermekten geçer. Bu sebeple yabancılara olduğunuz gibi nazik olun, takdir edin ve incitici sözlerden kaçının. Büyük değişimler yıllar alır, bu sebeple ondan olamayacağı biri olmasını beklemeyin” diye ekledi.

“Haklı mı olmak istersiniz, mutlu mu?”

Karaköse, “Mutluluk, ruhun olgunlaşması ve yetişkin olmakla ilgilidir. Yetişkin mutluluğunda, huzur, hoşgörü, karşılıklılık, sabır, duygusal yakınlık, şefkat, bağışlayıcılık ve gerçekçilik vardır. Kendinize şu soruyu sıkça sorun: “Haklı mı olmak istersiniz, mutlu mu?” Göreceksiniz ki daha bağışlayıcı olacaksınız. Çünkü mutluluğun kolay ve kestirme bir yolu yok. Aksine yol yavaş ve çetin bir yol” dedi.

Uzman desteği…

Karaköse, “Bir tarafın %100 masum, diğer tarafın % 100 suçlu olduğu bir durum pek yoktur. Sorunlar, bütün bu yöntemleri uygulamanıza rağmen çözülmüyorsa, birbirinize tahammülünüz kalmadıysa, birbirinize yoğun öfke ve kin duyuyorsanız ‘uzman desteği’ şarttır. Bu konuda çekinmeyin. Çift terapisi aylar sürebilir” diyerek, başarıya ulaşmak için her iki eşin de terapiye düzenli katılımının şart olduğuna dikkat çekti.

Program sonunda on hafta boyunca seminerlere devam eden çiftler, programın anısı olarak sertifikalarını TDV KAGEM Müdürü Nurcan Yavuzyiğit’in elinden aldılar.