TDV KAGEM “Anne Baba Okulu” seminerlerinde bu hafta, Uzman Psikolojik Danışman Mürşid Ekmel Aybek ile çocuk eğitiminde “Koruyuculuktan Sınırsızlığa” konusu ele alındı.

“Her güneş kendi ufkundan doğar” diyerek sözlerine başlayan Aybek, “Çocuk eğitiminde kullanılan ödül-ceza sistematiği; insanın, insana kuluk için kullandığı bir metottur. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerin -insanın da hayvandan geldiği savıyla- insana uyarlanmış halidir. Bu yaklaşım, çocukluk döneminde bilinçaltına korku ve kaygıyı yerleştirir. Otorite ve disiplin anlayışımızla çocuğumuza sorumluluk vereceğiz derken kişiliğini, karakterini zedeleriz. Anne babanın öncelikli görevi; eğiteceğiz diyerek çocuğu eğip bükmek değil, kişiliğini, fıtratını korumak olmalıdır” diye ifade etti.
Aybek, “İnsan, yaratılış itibariyle; iyiye faydalıya, güzele ve doğruya ayarlıdır. İnsan özünde iyidir. Sürekli eleştirildiğinde var olan iyi hal; zedelenmeye, bozulmaya ve kaybolmaya başlar. Çocuğun doğası gereği harcaması gereken enerjisini disipline edeceğiz derken onu durduruyor ve yönetmeye çalışıyoruz. Bu da buluğ çağıyla birlikte gencin savrulmasına, enerjisini kontrol edememesine neden olabiliyor” dedi.
Hz. Peygamber’in uygulamalarında çok güzel örnekler olduğunun altını çizen Aybek, “Çocuk “Kendi” olabildiği zaman özgüveni gelişir ve yeteneklerini en güzel şekilde sergileme fırsatı bulur. Çocuk anne- babasından neyi görürse onu yapar. Çocuğun aklı gözündedir der İbni Haldun. Bizim inancımızdaki temel yaklaşımda, fıtratın korunması, çocuğun kendi olabilmesine imkan verilmesi esastır. Yapamayacağı şeyleri çocuktan ısrarla beklemek, zorlamak, anne-baba ve çocuk arasındaki güvenin ve iletişimin zedelenmesine yol açar. Anne babanın sevgisi, ilgisi ve güveni, çocuğun inancını ve vicdanını güçlendirir” diye konuştu.
Program sonunda Aybek ayrıca, katılımcılardan gelen soruları cevaplamayı da ihmal etmedi.