Bulgaristan Türk basının en önemli şahitlerinden ve doksan yıllık hayatının altmış beş yılını gazeteci olarak geçiren araştırmacı yazar Dr. İsmail Cambazov, KAGEM’de Ankaralılarla bir araya geldi.
Sofya Yüksek İslam Enstitüsü’nün kurucuları arasında da yerini alan Cambazov aynı zamanda Bulgaristan’da hukuk fakültesi bitiren ilk Türk.
”Bulgaristan’a demokrasiyi Türkler getirdi”
Bulgaristan’daki Türklerin geçmişte ve bugünkü durumuna değinen Cambazov, “Yüz kırk senedir Bulgaristan, Osmanlı ve Türkiye’den ayrı yaşıyor. 1878 yılından günümüze kadar ne kadar siyasi rejim geçtiyse hepsi Bulgaristan Türk’lerini, kendi ulusal güvenliği için bir tehlike olarak kabul etmiş. Bu düşünce Bulgar çocuklarına neredeyse ana sütünden itibaren telkin ediliyordu. Geçmişte olduğu gibi bugün de demokrasi aracılığı ile Türkleri temizlemeye çalışıyorlar. Hâlbuki yolundan, mimarisine kadar yeni Bulgaristan’ı mamur eden millet Türklerdir. Türker’in Bulgaristan’a toplu göçleri ile birlikte buradaki kominizim çöktü ve yerini demokrasi aldı. Kısacası eski bir Bulgar Cumhurbaşkanının dediği bir söz var, ”Bulgaristan’a demokrasiyi Türkler getirdi” diye. Fakat bugün bizim götürdüğümüz demokrasiyi onlar aldı ve daha da geliştirdi” dedi.
Sofya yüksek enstitüsünde on yıl boyunca aile hukuku dersi verdiğini ifade ederek sözlerine devam eden Cambazov, “Müslüman Aile Hukuku” konusunda da konuştu.
Müslüman ailelerde ilişkilerin eşler arasında sevgi ve saygıya dayalı olduğunu ve bu temel üzerine kurulduğunun altını çizen Cambazov, kadın haklarının korunmasının önemine işaret etti.
Cambazov, Kadın hakkını koruyacaksan Kur’an-ı Kerim’e bakacaksın. Kur’an-ı Kerim kadına ne vermiş, Hz. Muhammed kadına ne vermiş? Kur’an-ı Kerim’i okurken o ayetleri atlıyoruz, çünkü maalesef işimize gelmiyor. İfadelerini kullandı.
Cambazov, program sonunda dinleyicilerden gelen talep üzerine sorular eşliğinde hatıratlarını da paylaşmayı ihmal etmedi.