“Kompleksini yenemeyen sanatkâr, o milletin sanatçısı olamaz. Sanatçı, akımın kendisini belirlemesine izin veren değil, bizzat kendisi akım belirleyen olmalıdır”
Kültür, sanat ve edebiyat dünyasının saygın isimlerini, düzenli aralıklarla Ankaralılar ile bir araya getiren Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Aile ve Gençlik Merkezi (TDV KAGEM), KALEM Söyleşileri dizinde yeni yılın ilk konuğu olarak “Sanat ve Biz” adlı söyleşisi ile ressam İlhami Atalay’ı ağırladı.
Atalay, “Sanatın kaynağı aşktır. Aşkın sırrı güzelliktir. Güzelliğin sırrı ise sanattır. İnsan da güzelliğe vurgundur. İşte tüm güzelliklerin bütünü ise kâinatı sonsuz bir düzen içinde meydana getiren Allah’ta gizlidir” diye konuştu.
“Sanatçı, akımın kendisini belirlemesine izin veren değil, bizzat kendisi akım belirleyen olmalıdır”
“Kompleksini yenemeyen sanatkâr, o milletin sanatçısı olamaz. Sanatçı, akımın kendisini belirlemesine izin veren değil, bizzat kendisi akım belirleyen olmalıdır” sözleri ile söyleşisine devam eden Atalay, “İçinde bulunduğumuz coğrafyada, dört yüz yıldır yaşanılan karanlığın en büyük sebebi diğer sahalarda olduğu gibi sanatta da denemeleri ve araştırmaları terk edişimizdir. Ebru, minyatür, hat ve tezhip sanatlarında 16. yüzyılda ne yapıldıysa itina ile tekrarından yana olan ve milimetrik değişimlere dahi tahammül edemeyen bir güruhla karşı karşıya oluşumuzdur” dedi.
“İnsan ancak hissedebildiği kadar insandır.”
Kendi coğrafyasının ve çağının sanatkârı olarak, bu coğrafyanın kültüründen yola çıkılarak özgün eserler ortaya çıkarılabileceği iddiası ile yoluna devam eden Atalay, “İnsan ancak hissedebildiği kadar insandır. Sanat yapmak bir hissiyat ve enerji işidir. Sanat yapmak için duygu yüklü olmak gerekir. Dolayısı ile sanatçı içinde taşıdığı bu duygu ve enerjiyi ancak yaptığı sanat eserleri ile topluma iletebilir” diye ekledi.
Sanatın yokluğunu kabul etmek, insan kabiliyetlerini de yok saymaktır
İnsana verilmiş en güzel nimetin, kâinattaki güzelliklerin farkına vararak onu anlama zevkine sahip olmaktan geçtiğinin altını çizen Atalay, “Kâinatı okumak, kalp gözü ile olur. Göz ruhun penceresidir. Fakat o gözde ruh olmayınca, bakmanın da bir anlamı kalmıyor. Çünkü insan ancak güzellikleri görebildiği sürece hisseder. Dolayısı ile sanatın yokluğunu kabul etmek, insan kabiliyetlerini de yok saymaktır. Bu da Allah’ı yok saymaktır” ifadelerini kullandı.
Ressam İlhami Atalay’ın “Altın Çağın Başlangıcı” adlı resim sergisi de 8 Ocak Cuma gününden itibaren bir ay boyunca KALEM Kitap Kahve’de ziyaret edilebilir.