“İlişkileri sürdürebilmenin öncelikli şartı, bireyin fiziksel ve psikolojik sınırlarını önce kendinin bilmesi gerektiğidir”

 Sanat, edebiyat, müzik ve toplumsal ihtiyaçlar noktasında pek çok konuya cevap veren KALEM Söyleşilerinde bu hafta “Zehirli İlişkiler” adlı kitabı ile Uzm. Dan. Psikolog ve Psikoterapist Ani Eryorulmaz’ı konuk ettik.
Zor ilişki içindeki “hastalıklı” yapılar ve bu ilişkiler için çözüm yollarının arandığı söyleşide Eryorulmaz, “İlişkide olduğunuz kişide değersizlik duygusu, sözel ve duygusal taciz, oyalama, suçlama, katlanma, nefret, terk edilmekten korkma, manipülasyon, gerçeklikten kopma, kontrol, düşünme ve bağlanma sorunları, sınır kişilik bozuklukları, kimlik karmaşası ve boşluk hissi, göz korkutmalar, kendine zarar vermeler, öfke, kavga, narsistik istekler, suçluluk duygusu, zararlı alışkanlıklar, aldatma vb. özelliklerden herhangi biri varsa o ilişki zehirli bir ilişki haline gelmiş demektir” diye ifade etti.

Günümüzde iş ve aile hayatı ile arkadaş çevresinde sağlıklı ilişkiler kurmanın ve sürdürmenin püf noktalarına değinen Eryorulmaz, Terapi seanslarında en sık karşılaştığı zehirli ilişkilerden örnekler vererek, çözümlemelerini paylaştı.

Zehirli ilişkiler her iki tarafı da yıpratıyor

Zehirli ilişki içinde yaşamayı yumurta kabukları üzerinde yürümeye benzeten yazar, bu durumu sürdürmenin ilişkiye ve bireye onarılmaz zarar vereceğinin altını çizerek bu tür ilişkilerin tedavi edilemezse bireylerde, fiziksel sağlığın kaybı, yeme bozuklukları ve kötü alışkanlıklar gibi sorunları tetikleyeceğini vurguladı.

Zor ilişkileri sürdürmenin yolu kişisel sınırları belirlemekten geçiyor

Gündelik hayatta karşılaşılan örneklerle zehirli ilişkileri gün ışığına çıkaran Eryorulmaz, ilişkileri sürdürebilmenin öncelikli şartının bireyin fiziksel ve psikolojik sınırlarını önce kendinin bilmesi gerektiği ve bu doğrultuda sınırlarını doğru çizmesi gerektiğinin altını çizdi.