Her hafta farklı konu ve uzmanlar eşliğinde devam edecek olan “İki insan Bir Hayat: Evlilik Okulu” seminer dizisinde bu hafta, Psikolog Mürşid Ekmel Aybek ile “Aile Olmanın Psikolojik Temelleri” üzerine konuşuldu.

“Beynin sağ tarafı duyguları sembolize eder, sol tarafı ise daha çok işin matematiksel boyutunu sembolize eder”

Erkek ve kadının beynimizle doğru orantılı bir yapısı olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Aybek, “Beynin sağ tarafı duyguları sembolize eder, sol tarafı ise daha çok işin matematiksel boyutunu sembolize eder. Peki,  bunun beyin ile bağlantısı nedir? Kadının beyni sağ tarafa ağırlıklı iken erkeğin beyni sol tarafa ağırlıklıdır. Bu sebepten dolayıdır ki, kadın ve erkeğin olayları tahlil etme ve analiz etme biçimi tamamen farklıdır. Kadın erkeğe göre daha detaycı ve işin estetik yönünü önemser. Erkekler ise buna karşın çok detaya girmeden sonuca odaklanır. Kadın ve erkek arasındaki en büyük tartışmaların sebebi işte olaylara bakışlarındaki farklılıklardır. En önemlisi de kendi düşünce yapısının en doğru olduğunu düşünerek karşı tarafa da bunu dikte etmeye çalışmasıdır” diye konuştu.

“Her insanın içinde bir çocuk vardır”

İnsanın bilinçaltında zaman mevhumu yoktur. Bu sebeple tartışmalarda karşımıza çıkan detaylar daha çok duygu ve geçmişe dönük yaralardır. Eşlerin birbiriyle anlaşmazlıklarının nedeninin geçmişte yaşadığı olaylarla bir bağı var. Unutmamalı ki kadını besleyen en büyük duygulardan biri ilgi, erkeği ise övgüdür. Her insanın içinde bir çocuk vardır. Erkekler ise sanılanın aksine daha çocuktur. Eğer çiftler birbirlerinin güçlü ve zayıf yönlerini bilir ve ona göre yaklaşım sergilerse hakikaten birçok problem aşılır hale gelir” diye ifade etti.

Evliliklerde aslında her iki tarafta birbirine emanettir. Fakat toplumumuzda daha çok evlendikten itibaren diğeri onun mülkiyeti altına geçmiş oluyor. Bu da çatışmaların temelini oluşturan başka bir etken olarak ortaya çıkıyor. Kimi zaman bu taraf bir kadın, bazen de erkek olabiliyor.

“Güç ve hâkimiyet kurma erkektir; nezaket ve duygusallıkta kadındır”

Yaratış itibari ile erkek ve kadından yaratıldık. Dolayısı ile her birimizde hem kadınsı hem de erkeksi melekeler var. Sembolik olarak ta sağ tarafımız erkeği sol tarafımız da kadını sembolize eder. Güç ve hâkimiyet kurma erkektir; nezaket ve duygusallıkta kadındır. Kadınların çözünürlüğü erkeklere nazaran daha yüksektir. Yani, çok daha fazla şeyi hisseder ve görür. Erkek ise bunun tam tersidir dolayısı ile olaylara bakışı daha yüzeyseldir. Bunlarda elbette ki çiftler arasındaki çatışma ve gerilime zemin hazırlamakta. Fakat evliliklerde gözlemlediğimiz en büyük tehlike ise bir taraf kendini geliştirirken diğer tarafın olduğu gibi kalması” olduğunun altını çizdi.

TDV KAGEM’de 12 haftalık olarak planlanan Evlilik Okulu’nun bir sonraki konusu, Necla Koytak ile “Evlilik Öncesi ve Sonrası Aile ve Akraba İlişkileri” üzerine gerçekleştirilmesi planlanıyor.