TDV KAGEM’in Türkiye Meseleleri Söyleşilerinin ocak ayı konuğu, “Türkiye’de Sivil Toplum ve Sivil Toplum Kuruluşları” başlığı ile Sosyolog Prof. Dr. Tevfik Erdem oldu.
Prof. Dr. Ramazan Yelken yönetiminde gerçekleştirilen söyleşi dizisinin bu bölümünde; Sivil toplum kavramı etrafında Türkiye’de sivilleşme, STK’lar ve toplumsal hayatımızdaki etkileri etrafında bir araya gelindi.
Sivil toplumların birey, kimlik ve farklılıklar üzerine kurulu olduğunun altını çizerek konuşmasına başlayan Erdem, Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarındaki asıl canlanmanın 1960 Darbesi sonrası ve 1961 Anayasası ile birlikte ortaya çıktığına vurgu yaptı.
Erdem, “Küreselleşme sürecinin en önemli sonuçlarından biri olan liberal politikaların tekrardan güç kazanması, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel alanda önemli gelişmeler meydana getirmiştir. Bu gelişmelerden bir tanesi, Sivil Toplum olgusu ve Sivil Toplum Kuruluşlarının giderek artan bir öneme sahip olmasıdır. Günümüzde, özellikle gelişmiş olan ülkelerde Sivil Toplum Kuruluşları, toplumsal sorunların çözümünde çok geniş bir alanda aktif rol oynamaktadır. Türkiye’de de özellikle son yıllarda, gelişmiş ülkelerde olduğu kadar olmasa da Sivil Toplum Kuruluşları önemli roller üstlenmeye başlamışlardır” diye konuştu.
Sivil toplum kuruluşlarının tanımına ilişkin birçok görüşün olduğunu söyleyen erdem, “Sivil toplum Kuruluşlarının temelinde; toplum yararına çalışan sorunların çözümüne katkı sağlayarak ve bu yönde kar amacı gütmeden kamuoyu oluşturarak çoğulculuk ve katılımcılık kültürünü geliştiren, demokratik işleyişe sahip, gönüllü bireyler gelir. Fakat eğer kültür olarak iyi insan yetiştirmezseniz istediğiniz kadar Sivil Toplum Kuruluşu kurun bir işe yaramaz ” ifadelerini ekledi.
Ülkemizde STK’ların gelişimine bakıldığında, demokratik sistemin önemli öğelerinden biri olan bu kuruluşların, tarihten bugüne toplumun gelişmesinde önemli roller üstlendiğini ifade eden Erdem, Özellikle çeşitli sosyal hizmet alanlarında faaliyette olan bu sivil toplum kuruluşlarının gönüllülük esasına dayalı olarak faaliyette bulunduğu, günümüzde en yaygın şekliyle dernek ve vakıf adı altında faaliyetlerini yürüterek toplum adına çok yararlı ve öncü çalışmalarda bulunduğunu söyleyerek bugüne kadar kurulan derneklerin çoğunun sosyal ve hayır amaçlı kurulmuş olduğunu örnekleri ile anlattı. Erdem, “Selçuklular döneminden itibaren vakıf şeklinde örgütlenmeler görülmekte ve bunların ekonomik ve sosyal yaşamda sayısız önemli görevler üstlendiklerine şahit olunmaktadır. Hatta bu STK’lar Osmanlı Döneminde daha da güçlenmiş ve hem sayı bakmamdan artmış hem de işlevsellik bakımından altın çağlarını yaşamışlardır” diye ekledi.
Söyleşide ayrıca; sivil toplum nedir? Sivil Toplumun ekonomik, toplumsal ve siyasal kökenleri nelerdir ve günümüzde bu olgu neden giderek önem kazanmaktadır? Türk toplumsal/siyasal hayatında sivil toplum ve STK’ların yeri, anlamı ve demokrasi arasındaki bağlantısı nedir? Sivil toplum, STK ve Kamusal Alan arasında ne tür bir ilişki mevcuttur? Bu bağlantının Türkiye siyasetindeki ve toplumsal yaşamındaki açılımları ne şekilde gerçekleşmiştir? Cemaatler ve sivilleşme, sivil toplum ilişkisini nasıl ele almak gerekir? Günümüzde ve yakın gelecekte sivil toplum tartışmalarının açılımları ve buna benzer merak edilen birçok konuya, katılımcılardan da gelen sorular eşliğinde cevap arandı.