KALEM söyleşilerinde bu hafta; arabeskin şimdiye kadar hiçbir yerde anlatılmamış hikâyesini, söyleşiye de adını veren “Belki de Dilimden Bu Şarkı Düşmez” adlı sıra dışı kitabı ile Yazar Muhammed Berdibek’ten dinledik.
Geçmişten günümüze adeta arabeskin tarihini dinlediğimiz söyleşide Berdibek; arabeskin aynı zamanda Batılılaşma ve moderniteye karşı da önemli bir direniş alanı olduğuna işaret etti.
Muhammed Berdibek, “Arabesk sanatçılarının varoş ilan edildiği dönemlerde, bazıları güçlü bir şekilde arabeski savunurken bazıları da eleştirilere karşı koyamayarak ya kendi köşelerine çekildi ya da tarzlarını değiştirdi. Ama yine de Arabesk; Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği ile birlikte üçüncü bir dalga olarak doğdu ve gelişti. Bu tarz kısa zaman sonra bir hayat biçimi haline geldi” dedi.
Berdibek, toplumun duygusal hassasiyetinin, kültürel ve sosyolojik perdeden dışavurumu olarak değerlendirilen arabeskin 1965-2000 yılları arasında büyük bir boşluğu doldurarak geniş kitlelere hitap ettiğini,1980’li yıllarda zirve, 1990’larda ise çöküş dönemini yaşadığını söyledi.
Arabesk müzik için, “Elbette o, bir dönem boyunca en saf halini yaşadı ve bir daha da o dönemlerin canlanması mümkün görünmüyor. Şimdiki nesillerin ruhu da dünyası da bu tarzdan gittikçe uzaklaşıyor. Üstelik bu müzik zeminini oluşturan sosyolojik taban ve mekânlar da artık yok” diyerek söyleşisine son veren yazar, kendisini dinlemeye gelen okuyucularının sorularını cevaplayıp, onlar için kitaplarını imzalamayı da unutmadı.