Türkiye Diyanet Vakfı Kagem, “Bir Neslin Ağabeyi” olarak bilinen ve Türkiye’de bir dönemin fikir ve kültür hayatına damgasını vuran merhum Fethi Gemuhluoğlu anısına düzenlediği panelle Ankaralıları “dostluk” etrafında buluşturdu.
Moderatörlüğünü Dr. Necdet Subaşı’nın yaptığı panelde; bir dönem Fethi Gemuhluoğlu ile yolları kesişen talihli bir kuşağın önde gelen isimleri yazar ve akademisyen Prof. Dr. Sadettin Ökten, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı ve Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Genel Başkanı Dr. Metin Eriş konuşmacı olarak yer aldı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in de katıldığı panelde Fethi Gemuhluoğlu’nun oğlu Ali Gemuhluoğlu, dostları ve sevenleri bir araya geldi.
TDV Kocatepe Konferans Salonunda gerçekleştirilen program Kagem Müdürü Hicret Toprak’ın açış konuşmasıyla başladı.
Kardeşliği, dostluğu, vefayı öğreten üstatlarımıza gönüllerimizi açmak istiyoruz.
Toprak; “Bu akşam kişiliğimize, kavrayışımıza, duruşumuza yön veren büyüklerimizi anmak üzere yola çıktık. Onların izinden gitmek, yollarını nasıl aştıklarını bilmek istiyoruz. Gelgitlerle dolu yol alışlarımızda bize kardeşliği, dostluğu, vefayı, kadirşinaslığı, sadakati öğreten üstatlarımıza gönüllerimizi açmak, kalplerimizi onların hatıralarıyla cilalamak ve yenilenmek istiyoruz.” dedi.
Gençliğin önündeki rol modellerin giderek azaldığını belirten Toprak, bize kardeşliği, dostluğu, vefayı, kadirşinaslığı, sadakati öğreten üstatlarımıza gönüllerimizi açmak, kalplerimizi onların hatıralarıyla cilalamak ve yenilenmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.
O’nu hatırlayınca aklıma ilk olarak ‘selam’ kelimesi geliyor
Panelin moderatörlüğünü ise Necdet Subaşı üstlendi. Subaşı, “Fethi Gemuhluoğlu deyince aklıma ilk ‘selam’ kelimesi geliyor. O selama ve dostluğa önem verirdi. Bugün burada O’nu tanımada ve anlamada ne kadar geri kaldığımızı düşündükçe hayıflanmadan edemiyorum” diyerek üstada ve fikirlerine olan sevgisini ve saygısını dile getirdi.
Gemuhluoğlu bir insan mühendisiydi
Metin Eriş, “Fethi abi adeta bir insan mühendisiydi. O güçlü bir ruh ve Türk İslam Dünyasını en ufak teferruatına kadar takip eden bir beyindi. Fethi abi, her şeye dost olalım ama uykuya, politikaya, makama ve paraya dost olmayalım neye dost olalım derseniz de “vakte dost olmak gerekir. Çünkü vaktin de bir eceli vardır” sözleriyle Gemuhluoğlu’nun prensiplerini hatırlattı.
Muhabbet libası giydirilmiş bir insan
Sadettin Ökten, “Fethi abi neden benim için önemli biri diye kimi zaman kendi kendime soruyorum. Galiba benim için en önemli yanı muhabbet insanı olması idi. Muhabbet libası Fethi Beye adeta giydirilmişti. Bu libas hep bizimle olacak sanmıştık fakat aramızdan gitti. O ehli tarik bir insandı ve o boya ile boyanmıştı. Bazen bir problem olduğunda hep aynı şeyi düşünürüm. Acaba Fethi abi olsaydı bu durumda ne yapardı” diyerek ona olan bağlılığını dile getirdi.
Nabi Avcı ise ağabeyi olarak andığı Fethi Gemuhluoğlu ile hatıralarından örnekler verdi. Avcı, lise öğrencisiyken tanıdığı Gemuhluoğlu için, Fethi ağabey gölgesinde pek çok insanı barındıran büyük bir çınar gibiydi. Her meslekten insanlar onun yanında huzur bulurlardı diye konuştu.
Demek ki onların bir Fethi ağabeyleri olmamış
Scott Fitzgerald tarafından kaleme alınan “Muhteşem Gatsby” romanının girişinde yer alan bir cümleyi dile getiren Avcı, şöyle devam etti:
Roman kahramanı diyor ki ‘Babam bana ilk gençlik yıllarında şöyle bir nasihatta bulunmuştu. Bir gün senin değer verdiğin özelliklerle donanmamış insanlarla karşılaşırsan sakın onları kınama, çünkü onlar senin gibi ağzında altın kaşıkla doğmamışlardır’. Bu İngilizce bir deyim, yani senin kadar şanslı bir ortama doğmamışlardır. Bu cümleyi pek çok zaman Fethi ağabey ile hatırladım hep. Bazı durumlarda ‘demek ki onun bir Fethi ağabeyi olmamış’ dediğim oldu. Dolayısıyla kendimizi çok şanslı, Mustafa ağabeyimizin deyimiyle piyango vurmuş olarak hissediyorum.
Gemuhluoğlu sıdk ile yad ediliyor
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ise Ankara’ya 1980’li yılların başında geldiğini ve o günden beri pek çok insanın Gemuhluoğlu’nu sıdk ile yad ettiğine şahit olduğunu ifade etti.
Bu çok güzel bir haslet diyen Görmez, Keşke her mümin bu makamı elde etmek için, bu meziyete sahip olmak için bir çaba içerisinde olsa. Bu ‘desinler’ diye yapılan şeylere benzemez. Ben rahmetle yad ediyorum ve Cenabı Hakk’ın bizleri de başkalarının dilinde sıdk ile yad edilmeyi hepimize nasip eylemesini diliyorum” dedi.
İnsan yetiştirmek için ‘okul kurmak’ değil ‘okul olmak’ gerekiyormuş
“İnsanı yetiştirmek için, okul kurmak gerekmiyormuş aksine okul olmak gerekiyormuş. Yani her insanın kendi okul olması gerekiyor. Cenab-ı Hak diğer bir ifadesi ile mektep olan büyüklerimizin sayısını artırsın” diyerek kendisi için de bir mektep olduğunu söylediği Nuri Pakdil’in yanına giderek sözü kendisine bıraktı.
Panele izleyici olarak katılan yazar Nuri Pakdil de Gemuhluoğlu’nun tek başına bir mürşit olduğunu belirterek, Gemuhluoğlu’nu anlatan Bağlanma isimli kitabının okunmasını istedi.
Programda ayrıca Karikatürist Hasan Aycın’ın “40 Çizgi 40 Hadis” başlıklı Karikatür Sergisi de fuaye alanında sanat sevenlerle buluştu.